Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Gazze'de aralıksız süren bombardıman ve Batı Şeria'da artan hak ihlallerine karşı İran, uluslararası topluma açık bir uyarıda bulundu. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, yaptığı açıklamada İsrail'in yalnızca bir halkı hedef almadığını, aynı zamanda uluslararası hukuku, ahlaki ilkeleri ve imzalanmış tüm anlaşmaları sistematik biçimde ihlal ettiğini söyledi.
“İsrail, bölgede istikrarı dinamitleyen bir devlet terörü pratiğini sürdürüyor,” diyen Bekai, Gazze’de kadınların, çocukların ve yaşlıların gece gündüz demeden hedef alındığını, Batı Şeria’da ise hukuk dışı uygulamaların sıradanlaştığını vurguladı.
Açıklamasında, özellikle garantör ülkelere seslenen Bekai, “Artık kınamak yeterli değil. Eylem zamanı. Sözde barış garantörleri, İsrail’i durdurmak için somut adımlar atmalıdır” ifadelerini kullandı. Tahran, sadece sözlü diplomasiyle değil, gerektiğinde daha sert politik tavırlarla da İsrail’in saldırganlığının karşısında durulması gerektiğini savunuyor.
İran’ın bu açıklaması, bölgede yükselen tansiyonun diplomatik sahadaki yansımalarından biri. Ancak bu açıklamanın sıradan bir siyasi tepki olmadığı da açık. Zira Tahran yönetimi, İsrail’in sadece Filistin halkını değil, bölge barışını da hedef aldığını vurgularken, bu saldırganlığın bölgesel çatışmalara zemin hazırladığını ima ediyor.
İran, geçmişte olduğu gibi bugün de Filistin halkının yanında durduğunu ve direnişin meşru zeminde yürüttüğü mücadelenin uluslararası hukuk tarafından tanınması gerektiğini savunuyor. Bekai’nin çağrısı ise yalnızca İsrail’e değil, sessiz kalanlara da yapılmış sert bir hatırlatma niteliği taşıyor.
Sonuç olarak, Gazze’de her gün artan ölümlere, Batı Şeria’da süregelen baskılara karşı dünya hâlâ yeterince ses çıkarmazken, İran’ın diplomatik dili bir uyarının ötesine geçmiş durumda. Bu çağrının karşılık bulup bulmayacağı, bölge halklarının kaderi kadar, uluslararası hukukun inandırıcılığı açısından da belirleyici olacak.
yorumunuz